Her yıl 27 Aralık tarihinde Erzincan'ın neredeyse haritadan silinmesine yol açan büyük depremde yaşamını yitiren yurttalarımızı anar, depremin önemi, depremle yaşama konsunda verilen bilgilendirmeleri takip etmeye çalışırız. Ülkemiz tam anlamıyla deprem fay hatları üzerinde kurulu bir ülke, erzincan'da maalesef bu fay hatlarının kesişim noktasında kurulmuş bir şehrimiz.  
Son 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremde halen ülkemizin depreme ne kadar hazılıklı olup olmadığı tartışmalarının 1939 Erzincan Depremi'nden beri sürdüğünü gösteriyor.
Büyük Erzincan Depremi ile ilgili konuşulan konulardan biride o dönem Erzincan Cezaevi'nde bulunan mahkumların durumuydu. Erzincan ilimizde tam 84 yıl önce 7.9 büyüklüğünde dünya üzerinde ki en büyük depremlerden biri meydana geldi. Depremin yıkıcı etkileri nedeniyle birçok kişi yaralandı, çok sayıda insamınız maalesef hayatını kaybetti ve yüzbinlerce yapı ya tamamen yıklıdı yada kullanılamaz hale geldi.
Deprem sebebiyle birçok devlet binasının yanı sıra Erzincan Cezaevi binasının duvarlarıda yıkıldı. Duvarların yılması sebebiyle açıkta kalan mahkumlar büyük bir fedakarlık ile gönüllü olarak kurtarma çalışmalarına katıldı ve hiçbiri kaçma teşebbüsünde bulunmadı.
Haberin Görselinde paylaştığımız fotoğrafta deprem sonrası Erzincan'ı ziyaret eden İsmet İnönü ve bir Erzincanlı dperemzede kadın görülüyor. Deprem anısı ve İnönü'nün Erzincan ziyaretini temsil eden bu görüntü daha sonra heykeltıraş Ratip Aşır tarafından yapılmıştı.

İNÖNÜ HEYKELİNİN TARİHÇESİ 
 Erzincan, 26 Aralık 1939'da, 32.372 kişinin ölümü ve bütün kentin yerle bir olmasıyla sonuçlanan zelzele felaketi sırasında ve sonrasında yeniden kurulmasında büyük ilgi göstermiş olan "Milli Şef İnönü" ye şükran ifadesi olarak bir anıt dikecektir. Anıt, Ratip Aşir'e sipariş edildi.
 Ratip, Vakıflardan izin alarak, Yeni Cami'nin arkasındaki Valide türbesinde çalışmaya başladı. Heykeli çamurdan yapacak, sonra alçıya dökecekti. Çalışmaların ilerleyip, sonuca yaklaşıldığı sırada, bir sabah atelyeye girdi ki, kocaman çamur kitlesi parçalanarak yere yayılmış! Zaman daralmıştır.     Heykelin gelişmesini Erzincan adına denetlemekle görevli bulunan Mahir Tomruk telaş içindedir.   Neyse ki, eski öğrencisi Hüseyin Özkan yardıma koşar, heykel bu sefer, alçı olarak yeniden büyütülür.